Sosyal medya platformlarındaki kullanıcı sayısı milyarları aşarken iş dünyası, satış ve pazarlama stratejilerinde rotasını yeniden çiziyor. Pek çok global ve yerli marka, sosyal medyada varlıklarını güçlendirerek hedef kitlelerine daha kolay ulaşıyor, etkileşim kuruyor ve bilinirliklerini artırıyor. Tüketicilerin izini takip etmeyen markalar ise rakiplerinden geride kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor.
İnternet kullanıcıları için dijital ortamın önemli bir paylaşım alanı olan sosyal medya platformları, iş dünyasının pazarlama stratejilerine yön veriyor. Sosyal medyanın geniş bir tüketici kitlesine ev sahipliği yapması, hem global hem de yerli markaların satıştan müşteri ilişkilerine kadar erişim alanlarını genişletmeleri için 2024’te yeni bir yol haritası çizmelerini zorunlu kılıyor. Öyle ki Statista’nın açıkladığı güncel verilere göre dünya nüfusunun %62,3’ünü oluşturan sosyal medya kullanıcılarının sayısı gün geçtikçe artarken, Türkiye’de de benzer bir tablo görülüyor. Ülkemizin toplam nüfusunun %66,8’ine denk gelen sosyal medya kullanıcı sayısının 5 yılda %8,4 artarak 77,42 milyona ulaşması bekleniyor. Böylesi yüksek bir popülasyonun markaların ayakta kalmasında kritik bir rol oynadığını belirten Sosyal Evin Kurucusu Berkay Akıncı, iş dünyası ve tüketiciler arasında köprü görevi gören bu platformların yarattığı etkinin nabzını tutuyor.
Tüketicilerin yüzde 74’ü ürün satın almadan önce sosyal medyadan fikir ediniyor
Berkay Akıncı konuya dair şu açıklamada bulundu: “Sosyal medya, markaların hedef kitlelerine ulaşmalarında, etkileşim kurmalarında ve bilinirliklerini artırmalarında kritik bir noktada yer alıyor. Dünya genelinde her gün 3 milyardan fazla kişi sosyal medyayı kullanırken elbette, sadece çevreleriyle iletişim kurma gayesi taşımıyor. Tüketicilerin %74’ü satın alma işleminden önce sosyal medyadan fikir ediniyor ve %55’i yeni markaları sosyal medyada keşfediyor. Bir işletmeyle sosyal medyada etkileşim kuran müşteriler, o markanın ürün ve hizmetlerine %40 daha fazla harcama yapıyor.”
Sosyal medyayı aktif kullanan ve kullanmayan markaların büyüme ivmelerinde önemli farkların bulunduğuna dikkat çeken Sosyal Evin Kurucusu Berkay Akıncı, “Sosyal medyanın gücünden yararlanmayan markalar, hedef kitlelerine ulaşmada zorluk çekiyor. Rakiplerine karşı dezavantaj yaşıyor ve geride kalıyor. Marka bilinirliğini artıramıyor ve diğerlerine kıyasla %78 daha düşük marka sadakati oluşturabiliyor. Bu da, sosyal medyanın markalar için neden olmazsa olmaz bir satış ve pazarlama alanı niteliği taşıdığını ortaya koyuyor. Bu noktada biz de Sosyal Evin olarak, markalara yol haritası çizerek dijitalleşmelerini sağlıyor, sosyal medya stratejisi oluşturmalarına yardım ediyoruz” diyerek yerli markalar için de şunları kaydetti:
“Yüksek bir sosyal medya kullanıcı kitlesine sahip olan Türkiye’deki markaların da bu kanalları etkin bir şekilde kullanması gerekiyor. Yerli markalar, sosyal medyayı kullanarak mevcut ya da hedef kitleleriyle etkileşime geçebilir, tüketicilerin ihtiyaçlarını belirleyebilir, geribildirimler alarak ürün ve hizmetlerini geliştirebilirler. Elbette, böylesi büyük bir havuzda doğru hamleleri yaparak ilerleme kaydetmek için çeşitli parametrelerin yerine getirilmesi şart.”
Yaratıcılıklarını ve özgünlüklerini ön planda tutmaları gerekiyor
Markaların sosyal medya stratejisi oluştururken yaratıcılıklarını ve özgünlüklerinin ön planda tutmaları gerektiğini vurgulayan Berkay Akıncı, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sosyal medya, markaların hikayelerini anlatmaları, değerlerini yansıtmaları ve topluluklar oluşturmaları için benzersiz fırsatlar sunuyor. Sosyal medyada etkin olmak, markanın sesini duyurmasında ve hedef kitlesiyle derin bir bağ kurmasında başarının anahtarı diyebiliriz. Biz de markaların sosyal medya kanallarında etkili bir strateji uygulayarak takipçi kitlesi oluşturmalarını sağlıyoruz. Sosyal medya platformlarındaki varlığını güçlendirmek isteyen herkesle işbirliği yapmaktan mutluluk duyarız.”